Son zamanlarda, Mysten Labs'ın kurucu ortağı ve CEO'su Evan Cheng, Web3 teknolojisi üzerine görüşlerini paylaştı ve bu yeni teknolojinin tüketici davranışlarını nasıl değiştirdiğini ve ürün geliştirme üzerindeki etkisini tartıştı.
Cheng, Web3'ün esasen bir sahiplik devrimi olduğunu düşünüyor. Mevcut internet ortamında, kullanıcıların her eylemi değerli veriler üretmektedir, ancak bu veriler genellikle platformlar tarafından kontrol edilmekte ve paraya dönüştürülmektedir. Web3 teknolojisi, kullanıcıların ürettikleri varlıkları, içerik, sosyal ilişkiler vb. yeniden kontrol altına almalarını sağlamayı amaçlamaktadır.
O, şu anda birçok platformun tüketiciler ile içerik yaratıcıları arasında aracılık yaptığını ve buradan büyük kazançlar elde ettiğini belirtti. Bu merkezileşmiş model, güç dengesizliğine yol açıyor. Web3'ün hedefi, aracıya olan bağımlılığı azaltmak ve kullanıcıların kendi varlıklarını nasıl kullanacaklarına ve paylaşacaklarına karar verebilmelerini sağlamaktır.
Akıllı sözleşmeler bu süreçte kritik bir rol oynar. Bunlar, merkezi otoritelerin taraflılık ya da çıkar çatışması olabilecek durumlarına güvenmeden çeşitli işlemleri yürütmek için tasarlanmış tarafsız, şeffaf kodlardır.
Cheng vurguladı ki, Web3 sadece aracıları ortadan kaldırmakla ilgili değil, aynı zamanda yeni bir güven modeli oluşturmakla da ilgilidir. Mevcut ortamda, insanların çeşitli kurumlardaki güven düzeyi genel olarak düşmektedir ve şeffaf, güvenilir kod yeni bir güven temeli olabilmektedir. Bu dönüşüm, davranış modellerinde köklü bir değişiklik getirebilir.
Ancak Cheng, Web3 sektörünün karşılaştığı zorluklara da dikkat çekti. Pek çok profesyonelin, Web3'ün değerini kamuoyuna net bir şekilde iletmekte zorlandığını belirtti. Aynı zamanda sektörde birçok kötü niyetli aktör bulunmakta, bu da tüm ekosisteme olumsuz etkiler getiriyor.
Geliştiriciler için Cheng, kullanıcıların gerçek ihtiyaçlarına odaklanmayı öneriyor, teknik karmaşıklığa aşırı odaklanmaktan ziyade. Başarılı Web3 ürünlerinin karmaşıklığı soyutlayabilmesi ve kullanıcılara basit ve doğrudan bir deneyim sunması gerektiğini düşünüyor. Geliştiricilerin, Web3 platformları aracılığıyla kullanıcılarla nasıl doğrudan bir ilişki kurabileceklerini ve kullanıcıları nasıl çekip tutabileceklerini düşünmeleri gerekiyor.
Son olarak, Cheng, kullanıcı deneyimini geliştirmenin elbette önemli olduğunu ancak Web3'ün temel sorununu, yani nasıl gerçekten merkeziyetsizlik sağlanacağı ve kullanıcılar için nasıl değer yaratılacağı sorusunu çözmenin daha kritik olduğunu vurguladı. Geliştiricileri, tüketicilerin acı noktalarını derinlemesine anlamaya ve merkezi modeldeki güven ve kontrolü daha uyumlu bir sürece nasıl dönüştürebileceklerini düşünmeye teşvik etti.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
14 Likes
Reward
14
5
Share
Comment
0/400
MagicBean
· 13h ago
akıllı sözleşmeler hepsi short pozisyonlar~
View OriginalReply0
SelfStaking
· 13h ago
Paranın olması, serbest davranmayı sağlar. Mülk sahipliği bence tamam.
View OriginalReply0
NFTFreezer
· 13h ago
Bu kadar zamandır pişirilmiş olan gerçekten hayata geçebilir mi?
View OriginalReply0
gaslight_gasfeez
· 13h ago
Yine BTC çiziyor, bunun bir faydası var mı?
View OriginalReply0
wagmi_eventually
· 13h ago
Gel oyna, gel oyna, değişim diyor ama bu sadece enayileri oyuna getirmek.
Web3, kullanıcı haklarını yeniden şekillendiriyor: Mülkiyet devriminden güvenin yeni paradigmasına
Web3 Teknolojisinin Tüketicilere Değeri ve Etkisi
Son zamanlarda, Mysten Labs'ın kurucu ortağı ve CEO'su Evan Cheng, Web3 teknolojisi üzerine görüşlerini paylaştı ve bu yeni teknolojinin tüketici davranışlarını nasıl değiştirdiğini ve ürün geliştirme üzerindeki etkisini tartıştı.
Cheng, Web3'ün esasen bir sahiplik devrimi olduğunu düşünüyor. Mevcut internet ortamında, kullanıcıların her eylemi değerli veriler üretmektedir, ancak bu veriler genellikle platformlar tarafından kontrol edilmekte ve paraya dönüştürülmektedir. Web3 teknolojisi, kullanıcıların ürettikleri varlıkları, içerik, sosyal ilişkiler vb. yeniden kontrol altına almalarını sağlamayı amaçlamaktadır.
O, şu anda birçok platformun tüketiciler ile içerik yaratıcıları arasında aracılık yaptığını ve buradan büyük kazançlar elde ettiğini belirtti. Bu merkezileşmiş model, güç dengesizliğine yol açıyor. Web3'ün hedefi, aracıya olan bağımlılığı azaltmak ve kullanıcıların kendi varlıklarını nasıl kullanacaklarına ve paylaşacaklarına karar verebilmelerini sağlamaktır.
Akıllı sözleşmeler bu süreçte kritik bir rol oynar. Bunlar, merkezi otoritelerin taraflılık ya da çıkar çatışması olabilecek durumlarına güvenmeden çeşitli işlemleri yürütmek için tasarlanmış tarafsız, şeffaf kodlardır.
Cheng vurguladı ki, Web3 sadece aracıları ortadan kaldırmakla ilgili değil, aynı zamanda yeni bir güven modeli oluşturmakla da ilgilidir. Mevcut ortamda, insanların çeşitli kurumlardaki güven düzeyi genel olarak düşmektedir ve şeffaf, güvenilir kod yeni bir güven temeli olabilmektedir. Bu dönüşüm, davranış modellerinde köklü bir değişiklik getirebilir.
Ancak Cheng, Web3 sektörünün karşılaştığı zorluklara da dikkat çekti. Pek çok profesyonelin, Web3'ün değerini kamuoyuna net bir şekilde iletmekte zorlandığını belirtti. Aynı zamanda sektörde birçok kötü niyetli aktör bulunmakta, bu da tüm ekosisteme olumsuz etkiler getiriyor.
Geliştiriciler için Cheng, kullanıcıların gerçek ihtiyaçlarına odaklanmayı öneriyor, teknik karmaşıklığa aşırı odaklanmaktan ziyade. Başarılı Web3 ürünlerinin karmaşıklığı soyutlayabilmesi ve kullanıcılara basit ve doğrudan bir deneyim sunması gerektiğini düşünüyor. Geliştiricilerin, Web3 platformları aracılığıyla kullanıcılarla nasıl doğrudan bir ilişki kurabileceklerini ve kullanıcıları nasıl çekip tutabileceklerini düşünmeleri gerekiyor.
Son olarak, Cheng, kullanıcı deneyimini geliştirmenin elbette önemli olduğunu ancak Web3'ün temel sorununu, yani nasıl gerçekten merkeziyetsizlik sağlanacağı ve kullanıcılar için nasıl değer yaratılacağı sorusunu çözmenin daha kritik olduğunu vurguladı. Geliştiricileri, tüketicilerin acı noktalarını derinlemesine anlamaya ve merkezi modeldeki güven ve kontrolü daha uyumlu bir sürece nasıl dönüştürebileceklerini düşünmeye teşvik etti.