Ben kararlı bir çevre savunucusuyum.



Küçüklüğümden beri yazar olmayı hayal ediyordum, liseyi bitirdiğim tatilde, cep telefonumla "Ayna Çiçek Kaderi"ni okurken, içindeki "salıncakta sallanan sarı şakalar" hakkında defalarca hayıflanmıştım, yazımı çok harika buldum.

Hafızamda sık sık ortaokulda yanımdaki arkadaşımın bana ödünç verdiği "Robinson Crusoe"dan bazı izleri hatırlıyorum.

Üniversiteye geldiğimde, "Anılar" ve "Başka Yerlerde Yaşamak" izledim.

Mezun olduktan sonra bir yayınevinde çalıştım, Thomas Wolfe'un "Zaman ve Nehir" eserini okudum; Norman Mailer'in "Çırılçıplaklar ve Ölüler" kitabını okudum.

Sonra "Madame Bovary"yi izledim, "Peçe"yi yeniden gözden geçirdim, "Hayatın Bilgeliği"ni falan izledim.

Klasikleri ne kadar çok izlerseniz, ölümsüzlüğe olan tutkunuz o kadar derinleşir; erkeklerin rekabetçi kibirleri de o kadar artar.

Ama "Ay'a fırlatma hayali (büyük bir eser yazmak)" var, fakat yere inme yeteneği eksik.

Biraz derin düşünmeden sonra, ulaştığım cevap şudur:

Çocukluk yeteneğimi kaybettim.

Küçük bir köyden gelmek, benim bir yazar olabileceğim bir ortamda büyümemi engelledi.

Düşünün ki, diğer çocuklar daha küçük yaşlarda Dört Büyük Klasik'i bitirirken, siz hala her gün tarlada çamur yoğurup oynuyorsunuz, gelecekte nasıl başa çıkacaksınız?

Çocukluk döneminin çekiciliği, sadece zamanın avantajı değil, aynı zamanda derin hafıza ve kavrayışın avantajıdır.

Bu fark, 18 yaşındaki bir akranın bir halka açık şirketin CEO'su olduğu, senin ise hala okulda küçük bir tatlı olarak kalmanla eşdeğerdir.

Himalaya'nın zirvesinde durduğunuzda gördüğünüz manzara, nefes aldığınız hava, getirdiği büyüme ve hisler kesinlikle doğrusal değildir.

Çevrenin önemi konusunda, Naval ve Elon Musk, hem kararlı birer faydalanıcı hem de vaizdir.

Buna her zaman derin bir inançla bağlıydım.

Son zamanlarda, kendimi başarının daha kolay gerçekleşeceği bir ortamda nasıl bulundurabileceğimi düşünüyordum.

Ülke, bir ortamdır (kültürel ortam/ekonomik ortam);
Şehir, bir ortamdır (bilgi ortamı/ilişki ortamı);
Kiralanan evin bulunduğu site bir çevredir (doğrudan ilgili olan yiyecek, giyecek, konut ve ulaşım);
Bilgi kanalları/kitaplar/arkadaşlar da bir ortamdır...

Büyük çevre, küçük çevre, iç çevre, çevre...

İlk soru:

Peki, Hangzhou ve Shenzhen, bu iki şehirden hangisi başarıyı daha kolay hale getiriyor? Hangi şehir bir bireyin büyük potansiyelini ve olasılıklarını daha iyi yaratıyor/uyandırıyor?

Son zamanlarda bu konuya netlik kazanmak için yaklaşık 60.000 kadar fazla kira ödedim. Hangzhou'da 2 aydan fazla kaldım, hissettiklerimle bir sonuca ulaşamadım. Shenzhen'e geri döndüm ve yaşamaya devam ettim, şu anda hâlâ bir cevap yok.

Hangzhou'da, West Lake'e gitmeden şehrin derinliğini anlamanın imkansız olduğu düşünülüyor mu? Eğer Hangzhou'nun en eşsiz derinliğini anlayamıyorsak, Binjiang, Xiaoshan gibi yerlerde kalmanın Shenzhen'in Nanshan bölgesinde kalmaktan ne farkı var? Shenzhen'in Nanshan bölgesinde yürüyerek Shenzhen Bay'i görebiliyorsunuz - bu tür bir deniz manzarası, Hangzhou'da yok gibi görünüyor (tabi ki Hangzhou'da Qiantang Nehri var ama görmek farklı bir şey).

İkinci soru:

Şehir olarak Hangzhou seçildiğini varsayalım. Bu, şehrin genel ortamıdır; bu genel ortam altında, hangi bölge/konutun yaşamak için en iyi çevreyi sunduğunu seçmek gerekir?

Şimdi Shenzhen'i seçtiğinizi varsayalım, Shenzhen'de nerede yaşamalısınız ki Shenzhen'in cazibesini ve potansiyelini en iyi şekilde deneyimleyebilirsiniz?
ELON-0.32%
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
  • Reward
  • Comment
  • Share
Comment
0/400
No comments
Trade Crypto Anywhere Anytime
qrCode
Scan to download Gate app
Community
  • 简体中文
  • English
  • Tiếng Việt
  • 繁體中文
  • Español
  • Русский
  • Français (Afrique)
  • Português (Portugal)
  • Bahasa Indonesia
  • 日本語
  • بالعربية
  • Українська
  • Português (Brasil)