Kurumsal fonlar yeni bir şifreleme piyasası dalgasını yönlendiriyor

Bitcoin ve Ethereum fiyatlarının yeni zirvelere ulaşmasıyla birlikte, kripto piyasasında alternatif coinlerin durumu hakkında tartışmalar giderek artıyor. Ancak bu seferki piyasa, önceki dönemlerden farklılık gösteriyor; bu sefer, geleneksel bireysel spekülasyon değil, esasen kurumsal fonlar tarafından yönlendiriliyor.

Regülasyon ortamının iyileşmesi, geleneksel finans kurumlarının şifreleme piyasasına girmesinin önündeki engelleri kaldırdı. Kurumsal fonların katılımı, yalnızca daha istikrarlı bir fon akışı sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda piyasayı daha olgun ve mantıklı bir yöne yönlendirebilir. Şu anda, fonlar esas olarak Bitcoin ve Ethereum gibi büyük piyasa değeri olan varlıklara yoğunlaşmış durumda, bu da piyasada belirgin bir ayrışmaya yol açıyor.

Bu bağlamda, bu makale, kurumların ilgisini çekebilecek beş yatırım yönünü öznel bir açıdan incelemektedir:

1. Varlık rezerv yarışı: Şirket bilançolarına dahil edilen tokenler, örneğin BNB, SOL, TRX ve HYPE gibi.

2. ETF aday yolları: ETF'nin piyasaya sürülmesi beklenen tokenlar, SOL, XRP, LTC, DOGE, ADA vb. dahil.

3. RWA alanı: Gerçek varlıkların tokenleştirildiği projeler, örneğin Ondo, Centrifuge ve Chainlink gibi.

4. DeFi alanı: Gerçek nakit akışına sahip protokoller, özellikle Aave, Uniswap ve Hyperliquid gibi merkeziyetsiz finans projeleri.

5. Stabilcoin alanı: Ödeme ve gerçek uygulamalarla yakından ilişkili projeler, örneğin MakerDAO(Sky) ve Ethena gibi.

Bu alanlar, kurumsal yatırımcıların tercihlerini yansıtmaktadır; uyumluluk, temel analiz ve uzun vadeli değer gibi faktörler içermektedir. Ancak, kripto piyasası hala belirsizliklerle doludur ve yatırımcılar temkinli olmalı, fırsatları ve riskleri kapsamlı bir şekilde değerlendirmelidir.

Yeni piyasa ortamında, kurumsal fonları çekebilen, sağlam temellere sahip ve değer önerisini net bir şekilde açıklayabilen projelerin gelecekteki piyasa döngülerinde öne çıkma şansı daha fazla olabilir.