Hong Kong, küresel sanal varlık merkezi olma çabasında

Hong Kong, kendini geliştirmek için aktif bir şekilde çalışıyor ve Singapur, Londra, New York gibi şehirlerle küresel kripto finans ve sanal varlık merkezi konumunda rekabet etmeyi hedefliyor.

Son günlerde, Hong Kong Maliye Sekreteri Chan Mo-po, "Hong Kong'un Yaratıcı Teknolojiler Gelişimi" başlıklı bir makale yayımladı ve Hong Kong'un uluslararası sanal varlık merkezi olmasının önemini vurguladı. Hükümetin, politik deklarasyonlarla pozisyonunu net bir şekilde ifade edeceğini, dünya genelindeki sektöre Hong Kong'un bu alandaki gelişim vizyonunu göstereceğini ve uluslararası varlık sektörü ile birlikte finansal yenilikleri keşfetme kararlılığını ortaya koyacağını belirtti.

Bu hamle, Hong Kong'un NFT, Web3 ve kripto para pazarının gelişimini daha da ileriye taşıyacağını gösteriyor. Bu yenilikler, blockchain teknolojisi üzerine inşa edilmiştir ve finans ve ağ alanlarında önemli bir sıçramayı temsil etmektedir.

Web3, blok zinciri temelli bir internet ekosistemi olarak, internetin merkeziyetsizleştirilmesini veya kısmi merkeziyetsizleştirilmesini amaçlamaktadır. Bu sayede kullanıcılar, kendi verilerini, varlıklarını ve dijital kimliklerini daha iyi kontrol edebilmekte. Bu yeni dijital ekonomi biçimi, büyük yatırımcıların ilgisini çekmiştir. McKinsey'in en son verilerine göre, 2022 yılının ilk yarısında, risk sermayesinin Web3'e yaptığı yatırım 18 milyar doları aşmış ve 2021 yılındaki toplam yatırım tutarı 32.4 milyar dolara ulaşmıştır.

Bu yıl, dünya genelinde birçok ülke ve bölgenin finans merkezleri, sanal varlık merkezi ve kripto finans merkezi olma planlarını duyurdu ve bu alandaki girişimcileri ve şirketleri aktif bir şekilde çekmeye çalışıyor.

Hong Kong Finansal Teknoloji Konferansı'nda, Web3 ile ilgili bazı yenilikler sergilenecek. Chen Maobo, bu yılki Hong Kong Finansal Teknoloji Haftası'nın Web3 ve Metaverse gibi kavramları içereceğini, katılımcılara NFT formatında sınırlı sayıda katılım belgesi token'ları dağıtılacağını açıkladı. Bu token'ları tutan katılımcılar, 3D tarama ile özel sanal avatarlar oluşturabilir, yeni bir katılım deneyimi yaşayabilir ve gelecekte bu token'ları ile diğer sektör etkinliklerine öncelikli katılabilirler. Katılımcılara NFT katılım belgeleri dağıtma uygulaması bir trend haline geldi; bu belgeler genellikle fiziksel bir forma sahip olmasa da, NFT olarak üretildikleri için koleksiyon ve ticaret değeri taşımaktadır.

Asya bölgesinde, Tokyo, Singapur, Seul ve Bangkok gibi şehirler de küresel kripto finans merkezi ve sanal varlık merkezi olma konusunda birbirleriyle yarışıyor.

Japonya tarafında, Başbakan Fumio Kishida bu yılın Mayıs ayında Web3 çağının gelişinin Japonya ekonomisini büyütebileceğini belirtti. Yeni dijital hizmetlerin, metaverse ve NFT gibi, entegrasyonunun Japonya'ya ekonomik büyüme fırsatları getireceğini ifade etti. Tokyo'dan bir şehir meclisi üyesi ise Tokyo'yu bir kripto finans merkezi haline getirme planını açıkça ortaya koyarak, kripto varlıkları benimsemenin Tokyo'nun Londra ve Hong Kong ile aynı seviyede olmasına yardımcı olabileceğini düşündüğünü belirtti.

Singapur, nüfus, şehir ölçeği ve finansal politikalar açısından Hong Kong'a oldukça benzeyen bir şehir olarak sık sık Hong Kong ile karşılaştırılmaktadır. Eylül ayının sonlarında Singapur, dünya genelinden 7000'den fazla katılımcı, 2000'den fazla şirket ve 250'den fazla sponsorun katıldığı "TOKEN 2049" kripto konferansına ev sahipliği yaptı ve yüzlerce etkinlik düzenlendi.

Bir veri varlık ticaret sitesi ile üçüncü taraf bir istihdam platformunun yayımladığı "2022 Küresel Blockchain Sektörü Yetenek Raporu - Web 3.0 Yönü"na göre, 2022 yılı Haziran ayı itibarıyla, Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Çin, Birleşik Krallık ve Singapur, dünya çapında en fazla blockchain yeteneğine sahip beş ülke olup, Singapur'daki yetenek artışı oldukça yüksek.

Asya dışındaki bölgelerde, İngiliz hükümeti bu yılın Nisan ayında Birleşik Krallık'ı küresel bir kripto varlık merkezi haline getirmek için bir plan açıkladı ve Kraliyet Darphanesi ile NFT geliştirmek üzere iş birliği yaptı. ABD'de, Miami ve New York'un belediye başkanları da sırasıyla şehirlerini Web3'ün yeni Silikon Vadisi ve kripto para yenilik merkezi haline getirmek istediklerini belirttiler.

Finansal teknoloji, Hong Kong'un güçlü alanlarından biri olmuştur. Şu anda, Hong Kong'da 600'den fazla finansal teknoloji şirketi bulunmaktadır ve bu şirketler mobil ödemeler, sınır ötesi varlık yönetimi, sanal varlık ticareti gibi birçok alanda faaliyet göstermektedir. Bu alanda derin bir güç birikimi söz konusudur. Bu yıl, Hong Kong hükümetinden birçok yetkili, kripto finans ve dijital varlık sektörünü geliştirme arayışında sürekli olarak seslerini yükseltti.

Hong Kong'un eski Maliye Sekreteri John Tsang, bu yılın Ağustos ayında sanal ekonominin Hong Kong için hayati öneme sahip olduğunu belirtti ve genç nesli Web3 aracılığıyla teknolojik uygulamalara aktif bir şekilde katılmaya teşvik etti. Eylül ayında, Hong Kong Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Komisyonu'nun eski başkanı Andrew Leung, Hong Kong'da sınır ötesi dijital para birimi ticaret merkezi kurulmasını önerdi. Aynı ay, Hong Kong Hazine Bakanlığı'nın yardımcısı Chan Ho-lam, menkul kıymet token'larının Hong Kong'da uygulanmaya başlandığını belirtti ve hükümetin, menkul kıymet token'larının da dahil olduğu finansal teknolojilerin Hong Kong'da sağlam bir şekilde gelişmesini desteklemeye kararlı olduğunu vurguladı.

Ancak, Hong Kong'un Web3 geliştirmesi hala birçok zorlukla karşı karşıya. Politika açıklığı açısından, Hong Kong, Singapur ve Güney Kore kadar iyi değil; teknik yetenek rezervi açısından, Hong Kong, Shenzhen, Pekin gibi anakaradaki birinci sınıf şehirlerin gerisinde kalıyor; Web3 şirketlerinin sayısı bakımından, Hong Kong, ABD'nin New York ve Silikon Vadisi'nden çok daha az. Kripto finans alanında, diğer küresel finans merkezleriyle nasıl farklılaşarak rekabet edileceği ve en uygun gelişim yolunun nasıl bulunacağı, Hong Kong finans sektörünün şu anda derinlemesine düşünmesi gereken bir konu haline geldi.